30 Nisan 2022 Cumartesi

Mektup

 

“Kocam öldü. Oğlum yoktur. Senin ise birçok oğulların olduğunu söylüyorlar. Eğer sen bana bir oğlunu verirsen, o kocam olabilir. Hizmetkarlarımdan birini alıp onu hiçbir zaman kocam yapmak istemem. Bundan çok korkarım.”*

 “Günümüzde hâlâ mektup yazan ve bu yazdığını postalayan var mıdır, bilemiyorum. Geçenlerde sevdiğim yazara mektup* attım. Postane görevlisi, mektubumu kargo poşetine koymamı salık verdi.”

Her şey değişiyor. Mektuplar da değişiyor. Çok eski çağlarda, Mısır krallarının Hititler’le mektuplaşmalarından, E-Mail’e uzanan uzun ince bir yol.

Biz gene de çok uzağa gitmeyelim: Bir ihtiyacı karşılıyordu kağıda yazılan mektup: Asker mektubu, edebiyatçıların birbirlerine attıkları mektuplar (edebî), siyasî birtakım mektup örnekleri, ilmî mektuplaşmalar vesaire. Çok farklı ihtiyaçlara karşılık vermiş.

Bir de heyecanı vardı: Beklemenin inceliği. Heyecan gitti: Yazdıklarımız o an karşı tarafta bitiveriyor.

Teknolojik gelişmeler benim kuşakta (90’larda) fax’ın yaygınlaşmasıyla başladı; günümüzde E-Mail’e kadar yol aldı.

Günümüzdeki araçlar, insan hayatını her geçen gün daha da hızlandırıyor. Dönemimiz hız dönemi. İşin doğası gereği, bu değişime ayak uydurmaktan başka çare yok.

Öte taraftan da, kağıda yazılan “klasik mektup”a ağıt yakmanın da vakti:

Mektup, “eski dünya”nın bir iletişim aracı olarak tarihte yerini aldı: Eski dünyaya şapka çıkarmalı.

*Mısır Kralicesi’nin Hitit kralına evlenme teklifi mektubu.

**Selim İleri’ye gönderdiğim mektup.

Görsel Bilgisi: Eski Mısırlı Kralice'nin bir mektubu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder