Eski sevgilinin hediye ettiği ahşap kum saatini çevirdim ve masanın üzerine geri bıraktım. Ağır ağır aşağı inen kum taneciklerini izlemeye koyuldum. Bir şiir okumu kısalığında-belki de uzunluğunda- boşalıyordu kum taneleri aşağı doğru. Ve ben, şu zamana kadar, kaç şiir okumu yaşamıştım...Kaç şiir okumu önce ayrılmıştım eski sevgiliden...Bütün bunları yazdım ve elimdeki dolmakalemi defterimin üzerine koydum. Şöyle düşündüm: "Zaman, en çok, onu fark etmemize yarayan araçlarla acımasız yüzünü gösteriyor bize."
Usulca defteri kapattım.
12 Nisan 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder