29 Mayıs
Hayata yeni
başlangıçlar gerek. Ne zamandır içimde bir öykü.
1 Haziran
Bugün 1
Haziran 2017. Saat gece yarısı 03.00 suları. Yeni okumalara açılıyorum şu
sıralar. Masamda yıllar önce okumuş fakat derinliğine nüfuz edememiş olduğum
Bir Denizin Eteklerinde (Selim İleri) adlı hikâye kitabı var. İlk üç öyküyü
hızlıca geçtim fakat Sabahsız Geceler beni bir hayli etkiledi. Yakın bir
zamanda Budala’yı (Dostoyevski) okumak istiyorum. Yer yer Sabahsız Geceler’i
tekrar okumak… Bir diğer iki kitap, Sönmüş Kibritin İzinde (Doğan Hızlan) ve
Dünyanın En Güzel Arabistanı.(Turgut Uyar). Yeni bir gün, yeni bir ay ve yeni
bir yılım olsun! Kutlu olsun!
02 Mayıs 2019
Uzun, çok
uzun bir aradan sonra büyük umutlarla yeniden başlıyorum. Sabır ve istikrar.
Son zamanlarda bu iki kelime zihnimde: Başka bir şey dilemiyorum. Masamda
Attila İlhan’a Mektuplar var. Özellikle Selim İleri’nin Attila İlhan’a
yazdıkları için satın aldım bu kitabı. Merakla okuyorum. Selim İleri’ye bir
mektup yazdım. Yazarlık bende bir heves. Bugün ilk yazım yayımlandı.
Edebiyat Burada adlı bir sitede Çarşamba günleri yazı yayımlayacağım.
Şimdilerde bu yazıların telaşı içindeyim. Haftada en az iki inceleme
yazmalıyım. Şiirler geliyor. Bazı çiziktirmeler… Hikâyeler. İşte böyle.
tarihsiz
Yıllar geçmiş. Hatırlıyorum. Bundan üç ya da dört sene önce yoğun bir şekilde Enis Batur okumaya başladım. Elime ne geçtiyse o sıralar… Şiirleri, denemeleri, deneme-romanları ve birtakım makaleler… Gezi yazıları. Aradığım bir şey varmış gibi her satırını okumaya çalışıyorum yazarın. İmkânı yok! Ben okudukça çarşaf çarşaf kitaplar yayımlanıyor, eski yazdıklarından gözüme ilişenler vesaire. Velûd bir yazar Enis Batur. Bu sözü söylemekten gına geldi ama Türkiye şartlarında yeni bir vaka ile karşılaşana dek liderlik değerli yazarımızda. Okumak keşfetmektir ya, sürekli bir keşif halindeyim… Daha önceleri her hafta Cumhuriyet Kitap’ta yazılarını okuduğum yazarı artık kitaplaşmış metinlerinden de takip ediyordum. Nihayet Gergedan Kitabevi’nde Işık ilişti gözüme. Sık sık eşelendiğim bir kitapevi. Birkaç hafta sonra da değerli profesyonel okur, bibliyofil dostum Orçun Üçer ile eşine az rastlanan Enis Batur konferansına katılmıştık. Şimdi konu neydi, belleğimden çıkmış. Akşam eve geldim ve bir çırpıda kitabı okudum. O hafta bir daha okudum, altını çize çize.
Sonra karaladım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder